1 Şubat 2012 Çarşamba

Sev affet unut güven ? Nasıl olacak o ? Yapma.


Baya buraya yine düşünce karmaşası yaşayıp upuzun 4 satır şey yazdım ki, bir anda durdum. Hilal bu yazdığından kimse birşey anlamayacak diyip, doğrumu yaptım bilmiyorum ama, hepsini sildim. Şimdi, 2 saattir anlatmaya çalıştığım konuya pat diye girmek gerekirse eğer, herkesten üzgünüm ama, şuan bu karda tek düşündüğüm şey sokaktaki kedi ve köpekler. Eve girerken minik bir kedi öyle bir miyavladıki, çok özür dilerim minik kedicik, seni eve almak için yanıp tutuşuyorum, ve iki saattir bunun pişmanlığını yaşıyorum ama, astımımla evde tek başıma başetmekten çok korktuğum için sana sadece bir tabak süt verebildim :( Çok üşümüyordun ama itiraf et tamamen şımarıklıktandı ?

Yaklaşık 4 sene önce, üstünden bu kadar geçtiğine inanamıyorum, kedim eve giren bir kuşu öldürdü. Her yer kan, kuş öylece yerde yatıyor. Kızmadım mı, görünüşte çok kızdım. Asıl kızdığım kuşun evin içinde ne aradığıydı. Biraz korktum, ama o kuş için hiç üzülmedim. Çünkü kedimi delicesine seviyorum. O an orada bir kuş ölmüş, ya da başka bir şey, gerçekten umrumda değil. Hatta, aslında gerçeğin kesinlikle böyle olmamasına rağmen, bilinçaltımda kesin "beni korumak için yaptı" düşüncesi bile vardır eminim. İşte benim hayatımın bir bölümündeki büyük sorunsalın cevabı bu olayda gizlidir. Şimdi size bunu açıklamakla uğraşmayacağım. Baya matah birşey yapmışım gibi de anlatıyorum ama, sadece cevap bu, bir çözüm değil tabiki. öyle aldı başını gidiyor. Farkındayım en azından. İnsan içinde yaşadıklarına engel olamayabilir, ki ben şahsen hiçbirine engel olamıyorum. Ama eğer bunun kendisine
zarar vereceğini biliyorsa, bu hissettiklerini veya düşündüklerini uygulamaya geçirmemek için kendini engelleyebilir. Kendini terbiye etmek diye birşey var. Mesela, bu olaydan çıkaracağımız şey, Hilal, ne yaparsan yap, seni gerçekten çok seviyorsa, baya aptallık derecesinde affedicidir. Evet, ama yok öyle birşey. (Muamma diye buna diyoruz) Bir kere o tam 4 sene önceydi, ve öyle basit değil herşey. Kalıyor işte insanın içinde. Ben unutamadım o salak olayı, ama kedimi hala çok seviyorum. Ama unutamadım da işte. Hala benim kedim nasıl bir kuşu öldürür derdindeyim. Bir kere affet. Affetmek büyüklüktür diye boşuna demiyorlar. Ama iyi niyeti suistimal eden o kadar yüzsüz var ki. O an belki affedilirsin, ama güven kalmaz. Kedi değilsin sen sonuçta. O güveni tekrar kazanmak dünyanın en zor şeyi inan. En sonunda bitersin tamamen. Seni deli gibi sevse de dönüp bakmaz mesela, ne kadar zor olsa da. Sonuçta sevdiğin şey her neyse, yanında olmadıktan sonra o şeyi sevmişsin sevmemişsin ne farkederki.

Alakasız not: İlkbahar ve sonbahar neyse, yazı da geç, ama kar yağarken kimse yalnız olmayı haketmez ! Çünkü insan hayatının en harika, en unutulmaz, en eşsiz anlarını ancak o hepsi birbirinden eşsiz kar taneleri altında yaşar. O anın öncesi ve sonrasında ne kadar kötü şey yaşanırsa yaşansın, o an kalır, ve diğerleri değil, sadece "o an" hatırlanır. Sonrasındaki affetmelerin, ve hiç aklında yokken gülümsemenin tek sebebi sadece "o an" dır. Bir daha o duyguyu yaşayabilecek miyim diye kafada soru işareti yaratan da.. Sadece bir hikaye bu, sadece hatırlatmak istedim. Yalnız olma ! Yanında kim varsa, gülümse ve gerçekten küçük ama özel birşey yap.